Latmos’un çığlına ses verin!

Latmos’un çığlına ses verin!

Bir çobandı Endymion… Keçilerinin peşinde, elinde kavalı Latmos’un eteklerinde melodiler çığıran bir çoban… Kimseler duymazken o melodileri sadece Ay Tanrıçası olan Selene duyarmış.Her gece ışıklarıyla ona sarılırmış. Selene gökte ne zaman doğsa hemen çobanına koşar, ışıklarıyla onu sarmalar ve öpermiş. Gel zaman git zaman Zeus bu aşkı görür ve onlara bir hediye vermeyi düşünür. Endymion’a bir dilek dilemesini söyler. Çoban Zeus’tan ölümsüz bir uykuda kalmayı diler ve tek aşkı Selene ile sonsuza kadar her gece birlikte olurlar…
İşte bu hikâyeyi ilk duyduğumdan beridir ne zaman Bafa gölünün kıyısından geçsem dünyada en güzel ay görüntüsünün burada olduğunu görürdüm. Ay ışığının aydınlattığı Latmos’un binlerce yıldır bu aşka şahitlik ettiğini düşünmek bile ayrı bir tat veriyordu yolculuklarıma.

Latmos
 bugünkü adıyla Beşparmak Dağları, Aydın ile Muğla’yı sınır teşkil eden, Bafa Gölü’nün kıyısında uzanan bir bölge. Zamanında, Büyük Menderes’in taşıdığı alüvyonların Bafa’yı denizden ayırmadan önce Latmos Körfezi olarak anılan bölge deniz ticaretinde önemli bir liman haline gelmişti. Fakat bu doğa olayı bölgenin önemini yitirmesine sebep oldu. Daha sonra bölgenin yıldızı Bizans döneminde tekrar parladı. Hrıstiyan din adamları bölgeye gelip yerleşmeye başladılar ve önemli bir manastır merkezi haline getirdiler.
Asıl değinmek istediğim konu aslında yukarıda anlattıklarım değil. Günümüzde ara ara gazetelere de konu olan, adına imza kampanyaları başlatılan, Anadolu’da tarih öncesine ait olan kaya resimleri…  
8-bin-yillik-latmos-kaya-resimlerine-spreyle-adlarini-yazdilar-1-700x395
Bu kaya resimlerinin M.Ö 6000-5000 civarına tarihlendirmesi yapılmıştır. Bu konu üzerindeAlman Arkeolog Dr. Anneliese Peschlow önderliğinde yapılan uzun keşif araştırmaları 1994 yılında ilk meyvelerini verdi ve Anadolu prehistorya arkeolojisinin son yıllardaki en büyük keşiflerinden biri olan kaya resimlerinin ilk örnekleri bulundu. Kaya resimleri insanlık tarihinde önemli bir adımı belgeliyor. Bu resimler, insanların o günlerden günümüze hangi aşamalardan geçtikleri konusunda ipuçları veriyor. Yerleşik düzene geçişte aile ve aile içinde de yaşamın sağlayıcısı olarak kadının tuttuğu önemli yer bu resimlerde izlenebiliyor. İnsan topluluğu, aile, erkek-kadın ilişkisi, anne ve çocuk bu resimlerin konularını oluşturuyor.
Günümüzde ise bu resimlerin tehlike altında olduğunu ve çeşitli saldırılara, bilinçsiz hareketlere maruz kaldığı hakkında her geçen gün daha iç acıtıcı haberler almaktayım. Geçen hafta içerisinde gazete okurken karşıma çıkan bir resimle önce gözlerime inanamadım daha sonra okuduklarımla şok oldum. Bir grup doğa gezgini diye kendilerini adlandıran insanlar kaya resimlerinin bulunduğu bölgeye doğa gezisi düzenlemişler. Tabi ki de burada o geziye katılan herkesi suçlamak istemem. İçlerinde bulunan VİCDANSIZ veŞUURSUZ kişiler ellerinde sprey boyalarla kayaların üzerine gruplarının adlarını yazaraktan sosyal medyada paylaştı. Sosyal medyada gelen tepkilerin sonucunda habere konu olmasıyla oldukça tepki çeken grup, açıklamasıyla; “Özür dilemiş ve kayaların temizlenmesi için hemen harekete geçeceklerini” söylemişlerdir. Aman kardeşim aman… Yaptığınız gezi gibiyse yapacak olacağınız temizlik, kalsın! Siz bence hiçbir şeye elinizi bulaştırmayın bundan sonra…
Şimdi burada ortaya çıkan bir gerçek var ki o da bölgenin koruma sıkıntısı. Bölgede zarar sadece üstte anlattığım olay değil tabiî ki de. Taş ocakları hem doğanın hemde tarihin altını üstüne getirmekte. Çevre örgütlerinin çalışmaları bir yandan, Anneliese Peschlow’unçalışmaları bir yandan devam ederken taş ocakları da bu çalışmalara paralel daha bir hızla katletmeye devam etmektedir.
tarihi-kayalari-spreyle-boyadilar_m11
Dr. Anneliese Peschlow, Latmos (Beşparmak) dağlarının milli park olması için son olarakOrman ve Su İşleri Bakanlığı’nın kapısını çaldı. Bakanlık bölgenin milli park olabilmesi için 30 bin imzalı dilekçe getirmesini istedi. Peschlow, imza kampanyası platformuchange.org’da ‘’Latmos Milli Park olmalı’’ kampanyası başlattı.
Bu ülkenin vatandaşıysak, bu ülkeyi karşılıksız seviyorsak lütfen bu kampanyaya göz atın ve imzanızı esirgemeyin! Ben bu yazıyı yazarken son 8500 imza kalmıştı. İmza kampanyasının adresini aşağıda paylaşıyorum. 2 dakikanızı bile almayacak bir hareketle lütfen destek verin!
GIJEKTLffqsctYg-1600x900-noPad
İleride çocuklarımıza, torunlarımıza, insanlığa bırakabileceğimiz en güzel şey yok olmamış tarihimiz ve eserlerimizdir…
Yazı: Simge Balcı ÇAKALOĞLU, Ege’de SonSöz, 29 Mart 2015

You may also like...

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir