Pompeii: Bir Lojistik Kenti

Roma dönemine ait 2 bin yıllık dört tekerlekli tören arabası, Civita Giuliana’daki eski bir
villanın ahırlarının yakınında bulundu. İtalya Kültür Bakanlığı tören arabasının, M.S. 79
yılında volkanik bir patlamaya gömülen antik Pompeii kenti yakınlarındaki bölgede keşfedildiğini ve türünün ilk örneği olduğunu belirtti. İtalya Kültür Bakanlığı keşfi, İtalya’da
emsali olmayan eşsiz bir keşif’ olarak nitelendirdi. (Basından 28.02.2021)
Bu haber paylaşılmadan önce Pompeii müzesine 16.02.2021’de iki soru sormuştum:
1) Pompeii’deki yolların yaya yolundan 30-40 cm aşağıda olmasının temel nedeni köleler
tarafından at arabalarından sağlı sollu dükkanlara yükleme ve boşaltmanın daha kolay
yapılabilmesi midir?
2) Pompeii’deki yükseltilmiş yaya geçidi tasarım olarak bugünkü yaya geçidinin atası mıdır?
19.02.2021’de aldığım yanıtta tespitlerim teyit edilmişti.

Tören arabasıyla ilgili olarak basına verilen fotoğraflardan birisini (altta) gördüğümde
aklıma şu soru geldi: Acaba bu arabanın sağ ve sol tekerlekleri arasındaki açıklık (iz
genişliği) kaç mm? Pompeii müzesine sormak istediğim ölçüleri işaretleyerek (altta)
e-posta gönderdim ve “bu iz genişliği ölçüsü nedir, 1435mm olabilir mi?” diye sordum.
Bir saat sonra yanıt geldi: “kazı alanındaki uzmanımız ölçtü A=B=C=1400mm”.
Bu ölçü bugün tren rayları arasındaki içten içe açıklık olan 1435mm ölçüsüne +%2.5 farkla
çok yakındı.
Pompeii müzesinin bu kadar kısa sürede yanıt vermesinin nedeni, görev anlayışlarının yanı
sıra, dünya basınında bu tören arabası daha çok üzerindeki erotik kabartmalar ile öne
çıkarken ve tartışılırken, Türkiye’den bir makina mühendisinin at arabasının teknik özelliği ile
ilgili bir soru sormuş olması olabilir miydi?

Karşılıklı iki at arabasının geçmesine olanak veren 4.5 m genişliğindeki yollar, tekerlek
çapları 1170mm (4 Roma ayağı), sağ-sol tekerleklerin içten açıklığı (iz genişliği) 1435mm
civarında olan, iki at tarafından çekilen tek dingilli (Cisium/Birota) veya çift dingilli
(Plausturm/Raeda) olan at arabalarını yaratmıştı.
Pompeii:
1) Kaldırımlar yoldan ortalama 300mm daha yüksekte, çünkü yol seviyesi alçak olunca
kölelerle at arabasından yükleme ve boşaltma daha çabuk, ayrıca yağmur suları dere misali
at pisliklerini ve çamuru alıp götürüyor.
2) O sıralarda Pompeii’de ortalama insan boyu erkeklerde 1.67m kadınlarda da 1.54m
arasında olduğundan karşıya geçiş kolaylığı için yüksek blok taşlardan yaya geçidi yapılıyor.
Bu da bugünkü yaya geçidi tasarımının atası.
3) İki at tarafından çekilen tek dingilli veya çift dingilli at arabalarının tekerlek ölçüleri ve iz
genişliği yaya geçidi blok taşlarının arasından geçecek şekilde. Bu standart iz genişliği
ölçüsü de bugünkü demiryolu raylarının aralığı (içten içe) olan 1435 mm’nin atası.
4) Gerek yolların ve yaya geçitlerinin tasarımı gerekse de at arabalarının iz genişliği göz
önüne alındığında Pompeii, hamamlar, dükkanlar, imalathaneler, konutlar, kültür ve eğlence
yerleri gibi kentin mimarisinin tamamen ticari yaşama göre yapılmasının yanı sıra teknolojik
anlamda zamanının bir lojistik kentiydi.
Yüksek arkeolojik değer taşıyan bir at arabası parçalanma tehlikesi altında kurtarılmaya
çalışılırken, araç teknolojisi açısından yüksek değer taşıyan iz genişliğinin kaybolmadan,
Türkiye’den bir makina mühendisinin merakı üzerine, ölçülmesi kesinlikle büyük bir alçak
gönüllülük ve belki de tarihe not düşülecek bir olaydır. Pompeii ekibine binlerce teşekkür.
Aklıma gelen son soru: taşıtlarla ilgili arkeolojik kazılara, bazı tasarım ve ölçülerin yerinde
ölçülüp korunabilmesi için, Taşıt Tekniği alanında uzman makina mühendislerinin de
katılması yararlı olmaz mı?

Alpay Lök

Mak.Y.Müh