Arkeologların zimmet isyanı
15 Temmuz 2015 tarihinde Habertürk Gazetesi’nde yer alan “Arkeologların zimmet isyanı” başlıklı haberde, Dernek Başkanımız Dr. Soner ATEŞOĞULLARI’nın konu ile ilgili görüşlerinin çok küçük bir kısmına yer verilmiştir.
http://www.haberturk.com/gundem/haber/1103304-arkeologlarin-zimmet-isyani
Dernek Başkanımız Dr. Soner ATEŞOĞULLARI’nın müzelerden kaybolan eserlerle ilgili Habertürk Gazetesine yaptığı açıklamanın tamamı aşağıdaki gibidir.
“Dernek olarak müzelerde kaybolan eserler hakkında elimizde istatistikî bir veri yok. Ancak müzelerde kaybolan eserlerin geçmişinin oldukça eskiye gittiğini ve son on yılda yapılan sayım ve denetimler sonucu ortaya çıktığını biliyoruz. Kültür ve Turizm Bakanlığı müze ve ören yerlerinin güvenliğini artırmak için son yıllarda önemli atılımlar yaptı. Birçok müzenin depoları yenilendi ve kameralar ile donatıldı, güvenlik görevlisi sayısı arttırıldı. Bunlar takdir edilecek çalışmalar. Bütün bunlara rağmen bugün müzelerde yeterince güvenlik elemanı, arkeolog, sanat tarihçisi, antropolog, Hititolog vb gibi meslek elemanı bulunmuyor. Üniversitelerin arkeoloji, sanat tarihi, antropoloji ve Hititoloji bölümlerinden mezun olmuş binlerce genç işsiz var. Acilen müzelerde arkeolog ve diğer meslek gruplarının sayısının arttırılması gerekiyor. Maalesef geçmişi oldukça eskiye giden, birçok eserin müzelerde çeşitli sebeplerden dolayı kaybolduğuna tanık oluyoruz. İnsanlığın ortak kültür mirasına ait bu eserler bizim için çok önemli. Toprağın altından binlerce lira harcayarak ve bin bir emek vererek çıkarttığımız eserlere, her ne pahasına olursa olsun sahip çıkmamız gerekiyor. Eserlerin kaybolmasında işini büyük bir özveri ile yapan müzecilerin payı çok küçük boyutta. Kaybolan eserler, çoğunlukla depoların yetersizliğinden ve geçmişte güvenlik önlemlerinin yeterince alınmamasından kaynaklanmakta. Sonuçta en son teknoloji ürünü ile donatılmış güvenlik önlemlerini alsanız bile, ister istemez insan faktörü devreye giriyor. Müze ve ören yerlerinde ortalama 3 bin liraya çalıştırdığınız müze uzmanına, değeri trilyonları bulan binlerce eseri zimmetliyorsunuz! Düşünün, dünyanın en değerli hançeri olarak kabul edilen Topkapı Hançeri’ni ortalama 2 bin beş yüz 3 bin lira maaş verdiğiniz arkeolog veya sanat tarihçisine bunu “koru” diyorsunuz. Ve bunun karşılığında o kişiye herhangi bir tazminat vermiyorsunuz, kaybolması durumunda da bedelini ödetiyorsunuz. Burada büyük bir haksızlık söz konusu! Oysa o kişiye işini daha salim kafayla yapması için yeterince maaş vermeniz ve motivasyonunu yüksek tutmanız gerekmez mi?” Eserlerimizi korumak istiyorsak önce her türlü güvenlik önlemini almamız, sonra da bunları koruyacak insanları motive etmemiz gerekir.”