Eğitim Müfredatımız ve Arkeoloji

Türkiye, dünyanın en zengin arkeolojik mirasına sahip ülkelerin başında gelmektedir. Milli Eğitim Bakanlığı tarafından eğitim müfredatında Anadolu’nun tarihsel ve kültürel mirasını tanıtan konulara yer vermesi son derece önem taşımaktadır. Anadolu arkeolojisi ve kültürel mirasın korunmasına yönelik eğitim, çocuklarımıza ilkokuldan itibaren verilmeli ve kültür varlıklarımızı korumanın bir yurttaşlık görevi olduğu anlatılmalıdır.
Geleceğin büyükleri, bugünün çocuk ve gençlerine, Anadolu’nun dünyanın en önemli medeniyetlerine beşiklik etmiş olduğunun öğretilmesi, kültür varlıklarımızın korunması ve gelecek kuşaklara aktarılması açısından hayati öneme sahiptir. Çünkü çocuklarımız Anadolu’nun binlerce yıllık geçmişini tanıdıkça bilinçlenecek ve bunları korumak isteyecektir. Ancak yeni müfredatta arkeoloji ve kültürel mirasımızla ilgili konulara, “çocukların anlayabileceği sadelikte” yer verilmelidir. Pedagogların da önerdiği gibi bu öğrenme şekli beş duyuya hitap edecek şekilde olmalıdır. Bu açıdan bakıldığında, arkeoloji ve sanat tarihi ile ilgili derslerin müze ve ören yerlerinde yapılması da oldukça faydalı olacaktır. Bu konuda, her yıl üniversitelerin arkeoloji ve sanat tarihi bölümlerinden mezun olan ancak iş bulamayan binlerce gençten faydalanılabilir. İlk ve orta öğretimde gençlere verilecek bu eğitimle arkeolojinin ilerleyen yıllarda toplum katmanlarına yayılması sağlanmış olacaktır.
Kültürel miras konusunda bilinçli kuşakların yetişmesi, günümüzde artık sektör haline gelmiş olan, defineciliğin önlenmesi açısından da son derece önem taşımaktadır. Sonuçta Türkiye, kültürel mirasına sahip çıkan bir ülke olarak dünyada yerini alacaktır.
Dr. Soner Ateşoğulları
Genel Başkan